Son güncelleme tarihi: 29 Haziran 2022İsviçre’de geçirdiğim kısa müddette gördüğüm bütün kentlerde tarihi kent merkezleri (old town) vardı. Hepsi de refah kentleriydi, tarihi dokularını muhafazanın yanında teknolojinin nimetlerinden faydalanan, üst düzey toplu taşıma imkanlarını barındıran yerlerdi. Bern onlardan yeniden de ayrılmayı başarabildi, zira buranın tarihi merkezi nitekim çok düzgün korunmuş. Boşuna tarihi kent merkezini UNESCO Dünya Mirası listesine almamışlar. Her ne kadar yüksek surları olmasa da taş sokakları ve binalarıyla, saat kuleleri ve renkli çeşmeleriyle Orta Çağ havasını hala üzerinde taşıyor. Bütün bunların yanında bu kent merkezinin etrafından dolaşarak adeta saran Aare Irmağı kente o denli dayanılmaz bir görüntü katıyor ki, benim gözümde en harika görüntülü kentler listesinde Porto’nun, Budapeşte’nin…

Son güncelleme tarihi: 4 Temmuz 2022Elimden geldiğince evvelce gittiğim bir yere yine gitmeme huyum olduğunu daima söylüyorum, ancak pandemi periyodunda bu prensibe sadık kalmanın ne kadar güç olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Plan yapmanın bu kadar sıkıntı olduğu bir ortamda bir de bu kritere uymayan ülke bulmak benim için zorlayıcı oldu. Lakin yakın coğrafyada gitmediğim ülkelerden biri olan Moldova’ya nispeten ucuz biletler bulunca seçim yapmam kolaylaştı. Ne var ki pandemi periyodunda seyahat organize etmenin zorluklarını anlattığım yazıda da dediğim üzere, uçuşlar sıklıkla iptal edilirken bu planı gerçekleştirebilmem için bayağı emek harcamam ve sabır göstermem gerekti. Fakat bunlar yazının konusu değil. Binbir aksiliğe karşın gezip görmeyi başardığım Moldova’nın başşehri Kişinev’de gezip gördüğüm yerlere…

Zamanında Haruki Murakami’nin Koşmasaydım Yazamazdım isimli bir kitabını okumuştum. Kitapta Murakami, maraton koşularına hazırlık sürecini ve uzun aralık koşularının profesyonel ve özel hayatında ne büyük bir yeri olduğunu anlatıyordu bu kitabında. Ki kendisi birçok yol maratonu ve birkaç ultra maraton koşmuş bir insan. Her yıl tertipli olarak bir maraton bitiriyormuş. Şahsen ben de 2 maraton tamamlamış biri olarak bunun ne kadar sıkıntı bir şey olduğuna şahitlik edebilirim. Covid-19, tüm dünyada milyarlarca insanın hayatını geri dönülmez halde etkilerken, herkes kendine nazaran bir başa çıkma yolu arıyor. Bilhassa benim üzere, eski olağanda daima yeni yerler görmek için fırsat kollamış biriyseniz. Bütün bu kısıtları, yasakları ve sıkışmışlığı kabullenmek dışında pek bir devanın görünmediği…

Türkiye sonları içinde UNESCO Dünya Mirası listesine alınmış 18 yer bulunuyor an itibariyle. Sayıları artacaktır alışılmış. Bunlar ortasında antik kentler çoğunluğu oluşturuyor. Anadolu’daki birinci büyük uygarlık denince akla gelen Hititlerin en değerli kenti olmuş Hattuşa (ya da Hattuşaş) da haklı olarak bu listedeki yerini bulmuş. Hattuşa, Türkiye’nin en bilinen ören yerlerinden biri hiç elbet. Türklerin gelişinden bin yıllar evvel buraları mesken tutmuş, (yine Türkler üzere göç yoluyla gelmiş) birinci büyük uygarlık diyebileceğimiz Hititlerin başşehri. Ankara’da yaşayanlar için bir günübirlik seyahat arasında bulunan Hattuşa’ya gitmek, güzel bir haftasonu aktivitesi olacaktır kanısındayım. Bilhassa pandemi nedeniyle uzak yerlere ve ülkelere gitmenin düzgünce zorlaştığı şu vakitlerde Orta Anadolu’nun tahminen de en değerli antik ören…

Son güncelleme tarihi: 27 Nisan 2020Hayat çok acayip nitekim. Her şeyin ne kadar süratli değişebileceğini gösteren çeşitli olaylar yaşamış, bu nedenle yıllar içinde hiçbir şeye çok üzülmemek yahut çok sevinmemek halinde bir muhafaza sistemini geliştirmiş biri olduğumu düşünüyorum. Lakin 2020 yılının Mart ayı üzere sürüyle global çapta büyük ölçekli olayın yaşandığı, milyonlarca kişi üzere benim de hayatımı tahminen de geri dönülmez formda etkileyecek bir periyodu muhakkak görmedim. Yaş prestijiyle direkt risk kümesi içinde bulunmayanların bile neredeyse hepsinin risk altında olan annesi, babası, tanıdığı ve sevdiği birileri vardır. Tekrar kendimiz risk taşımasak bile virüsün süratli bulaşıcılığı, öteki bir beşere virüsü geçirebileceğimiz manasına geliyor ki bulaşıcılık manasında bu ayarda bir hastalık çağdaş…